Güncel bilgler için bizi takip edebilirsiniz.
Her ay güncellenen beslenme takvimine göz atabilirsiniz.
Bugün okula başlayan çocukların yaklaşık %60’ı muhtemelen adını daha önce duymadığımız gelecekteki meslekler üzerine çalışacak. Dünya ekonomik forumu verilerine göre ise bu sayı %65’leri buluyor. Geleceğin meslekleri içerisinde yeni alanlar oluşurken, mevcut meslek alanlarının da dönüşümünü gözlemliyor olacağız. Bu kapsamda gelecekteki meslekler için çeşitli fikirler ortaya atılsa da büyük bir mesleki dönüşüm süreci de yeni teknolojilerle birlikte hız kazanıyor.
Gelecekteki meslekler için bir genel değerlendirme yapmak gerekiyorsa günümüzde çalışılan pek çok alanda, artık yeni bölünmeler ve farklı iş standartları yer bulacak. Bu da yeni mesleklerin hızlı bir şekilde hayatımıza adapte olmasını sağlayacak. Bu durum en çok da kariyerinin başında olan gençleri ve onların en doğru tercihi yapmasını bekleyen ebeveynlerini ilgilendiriyor.
Peki geleceğin meslekleri içerisinde en iyi meslek hangisi olacak? Bu konu neden bizi bu kadar ilgilendiriyor dersiniz?
Meslekler dünya tarihindeki en hızlı dönüşüm sürecini yaşıyor diyebiliriz. Meslek seçiminde yeni alanların açılması ebeveynler için de öğrenciler için de bazı soruları beraberinde getiriyor.
Yeni meslekler ve açılan alanlar içerisinde seçim yapmak, gelecekte de değeri olan bir alana yönelmek hem ebeveynlerin hem de öğrencilerin yeni alanlara yönelmesini sağlıyor. Bir ebeveyn olarak çocuğumun mesleği ne olacak kaygısı eğitim süreçlerinde yapılacak tercihleri de etkiliyor.
Önceki dönemde Sanayi Devrimi kas gücünden makine gücüne geçişi sağlamış ve pek çok el emeği iş alanı artık eskisi kadar ihtiyaç duyulmaz hale gelmişti. Hatta bazı meslekler de ortadan kalkmıştı. Bu dönüşüm süreci artık hiç olmadığı kadar büyük bir hız kazandı.
Şimdilerde Endüstri 5.0 ve Dijital Devrim süreçlerinde meslekler ciddi bir dönüşüm ve uyum süreci içerisinde teknolojiye adapte olma yönünde ilerlemeye başladı.
Mesleklerin dönüşümünü etkileyen nedenleri şu şekilde sıralamak mümkün:
● Dijital teknolojilerin gelişiminde büyük hız kazanması,
● Veriyi işleme yöntemlerinin akıllı teknolojilere entegre edilebilmesi,
● Yeşil dönüşüm teknolojilerinin sürdürülebilir üretim süreçlerinde yer edinmesi,
● İklim krizinin etkileriyle birlikte bazı tüketim süreçlerinde azaltıma gidilmesi,
● Yenilikçi çözümlerin trend olması ile birlikte eski üretim yöntemlerinden uzaklaşılması,
● İnsan ömrünün giderek uzaması nedeniyle sağlık bakım teknolojilerine olan ihtiyacın artması.
Mesleki gelişim açısından bir değerlendirme yapmak gerektiğinde popüler meslekler, önü açık olan meslekler halini almaya başladı. Bir mesleğin tercih edilebilir olmasıyla eş zamanlı olarak mesleğe olan rağbet de artıyor.
Bu sebeple sağlık ve yeşil enerji sektöründeki meslekler daha sık tercih ediliyor. Bunların yanında dijital teknolojilerin yönetimi ve kullanımı alanında bilgi sahibi olunabilecek meslekler de ön plana çıkıyor. Ayrıca biyoteknoloji ve genetik üzerine çalışan meslekler de trend meslekler arasında yer alıyor.
Bu kapsamda;
● Siber güvenlik uzmanı
● Yapay zeka mühendisi
● Prompt mühendisi
● Biyoteknolog
● Robotik cerrahi uzmanı
● Yenilenebilir enerji mühendisi
● Atık yönetim mühendisi
● Malzeme bilimi ve nanoteknoloji mühendisi
gibi meslekler gelecekte önü açık olan meslekler içerisinde yer alıyor. Tüm bunların yanında pek çok meslek dalı yeni teknolojilere bağlı olarak dönüşüm içerisinde de bulunuyor.
Geleneksel olarak sağlık, eğitim ve gıda gibi alanlar da insanoğlu dünya üzerinde var olduğu sürece devam edecek sektörler ve meslek grupları içerisinde yer alıyor.
İş bulmak, gençlerin mezun olduktan sonra önüne çıkan en büyük handikap olabiliyor. Bu noktada becerileri geliştirerek, planlı bir şekilde ilerleme yaparak kariyerleri için doğru seçeneklere karar vermek büyük önem taşıyor. Pek çok meslek kolu, güncel şartlarda bakıldığında dönüşüm ve değişim içerisinde olsa da iş bulma olasılığı yüksek olan pek çok meslek bulunuyor. Bu sebeple de meslek seçimi yaparken gençler iş bulma olasılığına göre tercihler yapıyor.
İşsizliğin en az olduğu meslek grupları ele alındığında her yıl düzenli olarak oranları belirlenerek ilgili kurumlarca veriler hazırlanıyor. İş bulmanın en kolay olduğu meslekler ele alınınca Dünya Ekonomik Forumu, OECD ve BLS gibi dünyaca yetkili kurumlar pek çok araştırma yapmıştır. Bu kurumların yanı sıra ülkemizde de T.C Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin çalışmaları sonucunda hangi meslek mezunlarının ne kadar süre sonra iş bulabildiği ile ilgili veriler düzenli olarak ele alınmaktadır.
Resmi kaynaklardan yola çıkarak geçtiğimiz 5 yıl içerisinde derlenen verilere göre,
bölümleri mesleki eğitimini tamamladıktan sonra en hızlı iş bulanlar arasında yer alıyor.
Yeni meslekler, her geçen gün farklı alanlarda ortaya çıkıyor olacak. Önümüzdeki yıllarda trend olması beklenen meslekler özellikle ileriye dönük becerileri ortaya koyan süreçleri beraberinde getirecek. Sağlık ve sürdürülebilirlik alanındaki yeşil teknolojiler, dijital dönüşüm ve veri bilimi, dijital okuryazarlık becerilerini gerektiren yaratıcı düşünmeye yönelik niş alanlar ve adını ilk defa duyacağımız pek çok meslek dalı önümüzdeki yıllarda trend yakalayacak. Bu noktada yerinde ve zamanda detaylı analizler yaparak pek çok kilit sektörde büyümeyi erkenden hedeflemek mümkün.
Bugün eğitim hayatında yer alan bir öğrencinin önümüzdeki yıllarda öne çıkacak trend meslekler içerisinden seçim yapabiliyor olması demek. Aynı zamanda da çağın gerekliliklerine uygun becerilere de sahip olması demek. Özellikle eleştirel düşünme becerisi hangi çağda olursa olsun önemli bir kazanım olarak ön plana çıkıyor. Bunun yanı sıra sistemleri çözme ve problem çözebilme becerisi meslek hayatına yeni başlayacak kişilere kolaylık sağlıyor.
Adını ilk defa duyacağımız pek çok meslek hangi gelişim sürecinden geçerse geçsin, bu temel becerilere sahip kişilerin ellerinde parlıyor olacak.
Geleceğin meslekleri nelerdir sorusunun cevabı tüm dünya genelinde benzer olarak gözleniyor. Özellikle yapay zeka sistemlerini inşa eden ve bunu temel bilimlerle birleştiren pek çok meslek dalı dünyada trend hale gelecek. Elbette bu konuda böyle sen farklılıklar ve öncelikler de dünyanın hangi yerinde hangi mesleğe daha çok ihtiyaç olduğunu belirleyecek.
Bu kapsamda özellikle iklim krizinin getirmiş olduğu ihtiyaçlardan dolayı Avrupa civarında Yeşil Enerji ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalar öne çıkarken; Asya'da yapay zeka ve otomasyon rollerinin daha hızlı bir yükselişe geçeceği öngörülüyor.
Uluslararası raporlara bakıldığında en çok öne çıkan meslek grupları içerisinde veri bilimi üzerinden iş yapan ve bu konuda verileri işleyebilen meslekler yer alıyor. Veri analistliği ve beraberinde veri etiği uzmanlığı geleceğin meslekleri içerisinde yer alıyor olacak. Teknolojik süreçlerin getirisi ile bulup Bilişim ihtiyaçlarına olan talep de artacak. Bundan dolayı Bulut yazılım mühendisliği de öne çıkan bir meslek alanı olarak ele alınacak.
Aynı şekilde robotların da meslek süreçlerini entegre edilmesi ile birlikte robotik mühendisliği ve biyomedikal alanlar dünyada geleceğin meslekler arasında yer alacak.
Her dönem farklı meslek gruplarına olan talep değişkenlik gösterir. Ancak bazı mesleklere olan ihtiyaçlar hep belli oranlarda kalır. Sağlık sektörü içerisinde yaşam kalitesini arttıracak yatırımları yönelik olan alanlar, insanların kendisi geliştirebilmesi için eğitim sektörü ve gıda gibi temel alanlar pek çok farklı teknolojik yeniliğe karşın daha yavaş bir dönüşüm süreci gösterebilir. Bu noktada öğrencilere meslek önerileri verilirken en çok araştırılan şeylerden biri de önümüzdeki 10 yıl içerisinde hangi meslekler ön plana çıkacağı oluyor. Biz de önümüzdeki 10 yıl içinde trend olacak seçilebilecek meslekler için bir derleme yaptık.
Siber güvenlik uzmanları, sistemleri siber tehditlere karşı koruyan bir göreve sahiptir. Kurumların, kişisel verilerin ve büyük sistem donanımlarının saldırılara ve yetkisiz erişimlere karşı korunmasından sorumludur. Siber güvenlik uzmanları sızma testi yapar. Bunun yanında güvenlik duvarlarını ve şifreleme sistemlerini de kontrol eder. Yönetim süreçlerinde verilerin güvenliğinden ve olası saldırı durumlarında en az zarar almasından sorumludur. Bir saldırı durumunda hızlı bir şekilde müdahale ederek zararı en aza indirir ve sistem güvenliğini sağlarlar.
Siber güvenlik uzmanı olmak için üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği gibi alanlarından ya da Bilişim Sistemleri bölümlerinden mezun olmak gerekir. Bunun yanında CEH (Certified Ethical Hacker) ve CISSP (Certified Information Systems Security Professional) gibi uluslararası sertifikaları alarak da önemli avantajlara sahip olabilirler.
Yapay zeka modellerinin günümüzde pek çok farklı alanda kullanımından doğan bir ihtiyaç olarak yapay zeka mühendisleri bu teknolojileri besleyen süreçleri geliştirir. Yapay zeka (YZ) modellerini geliştiren ve tasarlayan, makine öğrenimi gibi eğitimlerini tamamlayan süreçleri yapay zeka mühendisleri gerçekleştirir. Makinelerin derin öğrenme dediğimiz algoritmalarını ve veri setlerini inşa ederler. Bu sayede görüntü tanıma, dil algılama ve analitik düşünme gibi becerileri sistemlere entegre ederler.
Yapay zeka mühendisi olmak için Bilgisayar Mühendisliği, Yapay Zeka Mühendisliği, Matematik, Veri Bilimi ya da İstatistik gibi bölümlerden mezun olmak ya da tercihen ilgili alanlarla bağlantılı yüksek lisans eğitimini tamamlamak gerekir. Makine Öğrenimi kütüphanelerine ve platformlara hakimiyet derecesi de bu alanda iyi bir iş çıkarmanız için olanak sunar. Özellikle Ar-Ge departmanlarında sistem iyileştirme ve geliştirme süreçlerinde yapay zeka mühendislerine ihtiyaç vardır.
LLM denen Büyük Dil Modelleri için yapay zeka destekli sistemlerin eğitilmesi gerekir. Yapay zeka modelleri, en iyi çıktığı en doğru sonuçlarda vermek için öncelikli olarak gerçek kişiler tarafından test edilir ve eğitilir. Bu noktada da sistemlere doğru ve yerinde girdilerin işlenmesi önem taşır. Prompt mühendisleri yapay zeka sistemlerini ve algoritmalarını en doğru şekilde işletebilmek için belli talimat dizinleri oluşturur. Optimizasyon, test ve sistemlerin amacına uygunluğu ile ilgili kontrollerin sağlanması prompt mühendislerinin görevidir.
Dijital teknoloji alanlarında bir sektörü olan prompt mühendisliği için genellikle üniversitelerin İletişim, Dil Bilimi, Yazılım Mühendisliği ya da Felsefe gibi alanlarında lisans eğitimi gören kişiler mesleki tercih yapar. Ancak alanda derinleşmek için çeşitli becerilerin olması kişileri öne geçiren kriterler arasındadır. Problem çözme becerisi, yaratıcı yazma ve yazılı iletişim yeteneklerinin ilerlemiş olması, teknik bilgiye sahip olma ve yapay zeka modellerinin çalışma prensiplerine de hakimiyet bu konuda prompt mühendisliği için gerekli temeller arasında yer alabilir.
Günümüzde çeşitli sektörlerde yenilenme ve değişim süreçleri ele alınarak sürdürülebilir çözümlerin üretilmesi konusunda atılımlar gerçekleşmeye başladı. Biyoteknologlar bu noktada canlı sistemleri ve organizmaları inceleyerek onlar üzerinde çalışma yapan kişiler olarak geleceğin 10 yıl içerisindeki meslekleri arasında yer alacak kişilerden olacak.
Tıp sektöründe ilaçların ya da aşıların üretilmesi ve laboratuvar ortamındaki testlerinin gerçekleştirilmesi, tarım alanında çevreye duyarlı çalışmaların sürdürülmesi ve akıllı tohumların değerlendirilmesi ve gıda sektörü gibi çeşitli alanlarda araştırmaları sürdüren biyoteknologlara ihtiyaç daha da artacak. Genetik mühendisliği gibi bir alan olarak görülse de özellikle hücre kültürü ve davranışları konusunda çalışmalar bu alanda sürecek.
Araştırma laboratuvarları içerisinde halihazırda görev yapan biyoteknologlar için alanda uzmanlaşmak ve belli bir nişe sahip olmak öne çıkacak. Moleküler Biyoloji, Genetik Bilimi, Biyoteknoloji, Kimya Mühendisliği ve Biyomühendislik gibi alanlardan mezun olan kişiler için alan daha da genişleyecek. Özellikle hijyen ve gıda alanında çeşitli güvenlik protokollerinin sağlanması noktasında ihtiyaçlarda biyoteknologlar görev alıyor olacak.
Sağlık teknolojilerinde pek çok gelişme çeşit operasyonları kolaylaştırıyor. önümüzdeki 10 yıl içerisinde de bu kolaylığın devam etmesi ve daha ilerlemesi bakımından bazı çalışmalar hızlanacak. Bu noktada hastalar üzerindeki çeşitli cerrahi operasyonlar robotik cerrahi uzmanı kişiler tarafından daha titiz bir şekilde yapılıyor olacak.
Bu uzmanlar insan elinin ulaşamayacağı noktalarda işlemlerin yapılabiliyor olmasına sağlayacak. Ayrıca farklı hassasiyet durumlarını ve kontrol edilmesi gereken noktaları gözeterek robot sistemlerinin sağlığa entegrasyonunda aktif rol alacak. Geleneksel cerrahi yöntemlerine göre daha az kesi gerektiren yöntemleri günlük hayatımızda uyumlandıracak. Böylelikle hastaların çok daha hızlı iyileşmesini ve bu iyileşme sürecinde de acı çekmemesine olanak sunacak.
Özellikle hastanelerin ameliyathanelerinde robotik cerrahi uzmanı ihtiyacı doğacak. Bu noktada hızlı karar alma becerisi ve kriz yönetimi gibi yetkinlikleri olan kişiler ön plana çıkacak. Stres altında hızlı karar verme becerisi, teknik yeterlilikler, yüksek derecede el ve göz koordinasyonu gibi beceriler bu mesleği yapmak isteyenlerde ön plana çıkacak.
Tıp fakültesi mezunu tıp doktoru unvanı olan ve cerrahi branşlarda kendini geliştirmek isteyen kişiler için robotik cerrahi uzmanlığının önü açık. Genel Cerrahi, Üroloji, Kalp Damar Cerrahisi ve Beyin Cerrahi gibi uzmanlık gerektiren alanlarda bilgi ve deneyim sahibi olmak bu noktada çok kıymetli. Ancak bu mesleğin yapılabiliyor olması için ileri düzey eğitimler ve sertifika almakta zorunluluk taşıyor.
Enerji, önümüzdeki 10 yıl içerisinde hiç olmadığı kadar yüksek kapasitede ihtiyaç arz ediyor. Özellikle son teknolojilerin tükettiği kaynaklar, üretim olmadan tüketimi aşırı derecede hızlandıran süreçlerden biri haline geldi. Bu noktada doğal enerjilerin yenilenebilir şekilde tüketiminin teşvik edilmesi oldukça önemli. Yenilenebilir enerji mühendisleri de bu alanda çalışmalarını sürdürecek meslek dalları olarak önümüzdeki 10 yıl içerisinde önemli rol oynayacaklar.
Güneş enerjisi, jeotermal enerji ve hidroelektrik gibi çeşitli sürdürülebilir enerji kaynaklarının verimli ve sürekli kullanımı oldukça önemli. Bu noktada yenilenebilir enerji mühendislerine büyük görev düşüyor. Yenilenebilir enerji mühendisleri bahsedilen Bu kaynaklardan elektrik enerjisi üretmek için çeşitli sistemler tasarlıyor.
Bu sistemlerin içerisinde birbiriyle uyumlu bir şekilde çalışması için sistemlerin kurulumu ve bakımı gibi süreçleri üstleniyor. Bunun yanı sıra sadece geliştirme aşamasında değil, enerji verimliliği projeleri içerisinde de aktif olarak görev alıyor. Enerji depolama teknolojileri ve yenilenebilir enerji santrallerinin kurulumu için özellikle enerji şirketleri başta olmak üzere sahada farklı kurumlar ve kuruluşlarla birlikte çalışmalarını sürdürüyor.
İlerleyen 10 yıl içerisinde yenilenebilir enerjinin daha da değerli olduğu dönemlerde bu meslek gruplarına büyük iş düşüyor. Üniversitelerin Enerji Sistemleri Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği ya da Çevre Mühendisliği gibi bölümlerinden mezun olan pek çok kişiye yenilenebilir enerji mühendisliği konusunda mesleki gelişim olanağı sağlanıyor.
Yüksek lisans ve doktora gibi uzmanlık eğitimlerinin yanı sıra sadece akademik olanaklar sunulmuyor. Enerji modelleme ve simülasyon süreçlerinde derin bir bilgiye sahip olmak isteyen pek çok kişi bu simülasyonların yazılımlarına hakim olabilecek bir bilgi birikimine sahip olmalı. Bununla birlikte ulusal ve uluslararası standartlarda çeşitli ISO belgelerinin de alınıyor olması gerekiyor.
İnsanoğlu dünyada varlığını sürdürdüğü sürece kaynakları da tüketmeye devam edecek. Atık yönetim mühendisleri, insanların dünyaya bıraktığı atıkların sınıflandırılması ve ayrıştırılması gibi temel hedeflerin yanı sıra pek çok farklı analiz sonucunda değerlendirilmesi ile ilgili de önemli rol oynayacak.
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde mesleki olarak ciddi önem taşıyan atık yönetim mühendisliği, sürdürülebilir çevre yönetimini de esas alan meslekler arasında bulunacak. Atıkların toplanması, işlenmesi ve katı, sıvı ya da tehlikeli olacak şekilde ayrıştırılması bu mühendislerin kontrolü altında gerçekleşiyor olacak.
Çevre standartlarına uygun teknolojileri kullanarak atıklarla ilgili geri dönüştürülme ya da bertaraf etme süreçlerinin yönetimi insanlığın nüfusu arttıkça devam eden bir talep olacak. Bu noktada maliyet ve sürdürülebilirlik dengesini koruyacak şekilde atık yönetimi mühendisleri çeşitli çözümler geliştirecek. Atıkların çevreye bıraktığı hasarın da analizi ile ilgili olarak belediyeler ve kamu kurumları, çevre danışmanlığı ile ilgili firmalar, geri dönüşüm ve atık bertaraf tesisleri ve atık endüstrisindeki büyük tesisler içerisinde atık yönetimi mühendislerine ihtiyaç olacak. Belirlenen alanlar içerisinde yapılabilecek laboratuvar çalışmalarında aktif rol almaları beklenecek.
Atık yönetim mühendisi olmak için yapılması gerekenler ise üniversitelerin belli bölümlerinden mezun olduktan sonra branşlaşmak olacak.
Çevre Mühendisliği ve Kimya Mühendisliği gibi alanlarda lisans öğrenimini tamamladıktan sonra temel eğitim süreçlerini iletletmek için kişilerin atık yönetim mevzuatına hakim olma şartı aranacak. Atık yönetim mühendisleri, ÇED yani Çevre Etki Değerlendirmesi raporları üzerinden ilgili süreçlerde aksiyon alınmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirecek. Özellikle tehlikeli atık yönetiminin had safhaya çıkabileceği süreçler içerisinde seçilebilecek meslekler arasında biri de atık yönetim mühendisliği olacak.
Gelecekteki meslekler içerisinde en sık karşılaşılanlardan biri de malzeme bilimi ve nanoteknoloji mühendisleri olacak. Meslek önerileri içerisinde halihazırda bulunan bir alan olan malzeme bilimi mühendisliğinin yanında nanoteknoloji becerileri de önümüzdeki 10 yıl içerisinde aranan meslek grupları haline gelecek.
Malzemelerin moleküler yapısı ve atomik düzeylerini inceleyen bu meslek grubu, onları iyileştirmeye ve daha dayanıklı hale getirmeye yönelik çalışmalar sürdürüyor olacak. Son dönemlerde ön plana çıkan pek çok alanda tıptan teknolojiye, elektrikten tekstile kadar pek çok farklı alanda ultra küçük bileşenlerin bir araya geleceği sistemler bu meslek grupları tarafından geliştirilecek.
Malzeme bilimi ve nanoteknoloji mühendisleri, üniversite bölümü olarak Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Nanoteknoloji Mühendisliği, Fizik Mühendisliği ve Kimya gibi alanlardan mezun olabiliyor. Bunların yanında nanomalzeme mühendislikleri için modelleme konusunda becerilerin olması ve karakterizasyon noktasında yetkinlik de aranıyor. Özellikle yüksek teknoloji endüstrilerinde aranan kriterlerle ilgili olarak uzay, savunma sanayii, otomotiv ve medikal gibi pek çok alanda malzeme bilimi ve nanoteknoloji mühendislerine ihtiyaç bulunuyor. Bu mesleği tercih edecek adayların yüksek hassasiyetlere sahip olması ve detaylara dikkat etmesi de önem taşıyor.
Geleceğin mesleklerine baktığımız zaman öğrencilerin aklına gelen sorulardan biri de bu mesleklerin ne kadar para kazanacak olduğu oluyor. Günümüzde var olan meslek gruplarının hemen hemen maaş aralıkları belli iken gelecekte ortaya çıkabilecek farklı meslekler için henüz bir netlik bulunmuyor. Meslek seçimi yaparken de büyük motivasyon sağlayan hangi meslekler daha fazla kazanıyor sorusu popüler meslekler içerisinde seçim yapılmasını da kolaylaştırıyor. Ancak bir mesleğin maaşını yalnızca o mesleğin ne olduğu etkilemiyor.
Yüksek maaşlı meslekler ele alındığında bu şartları sunan firmalar öncelikli olarak teknoloji, finans ve yatırım, sağlık, hukuk ve yönetim danışmanlığı gibi alanlarda karşımıza çıkıyor. Ancak mesleki değer bakımından ele alındığında bir işi yapabilen kişi sayısı, o mesleğin ne kadar süredir deneyim sahibi bir kişi tarafından yapıldığı gibi kriterler de maaşı belirliyor.
Maaşı belirleyen bir diğer etken ise şirketin büyüklüğü oluyor. Büyük şirketlerde farklı basamaklar bulunduğu için çalışan sınıflandırmasına göre farklı görev alanları da açılabiliyor. Bunun yanı sıra kişilerin uzmanlık alanı da maaşı etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Günümüz teknolojilerinin hayatın farklı bir sürü alanını etkilediği artık su götürmez bir gerçek. Bu noktada geleceğin meslekleri içerisinde yapay zekanın etkisini de ele almamak mümkün değil. Öğrencilik hayatından itibaren yeni teknolojilere bağlı olarak büyüyen gençler, yetişkin olduklarında da yine bu teknolojilerden ilham alan pek çok farklı mesleğe yöneliyor. Yapay zeka alanında son zamanlarda hızlı bir şekilde ilerleme mevcut. Ancak yapay zekanın tüm meslekleri eş oranda etkiliyor olduğu henüz söylenemiyor.
Yapay zeka uygulamaları ve buna bağlı algoritma sistemleri meslekleri kolaylaştırarak, insanların aynı hizmetleri daha kısa sürede almalarına olanak sunuyor. Yeni meslekler de buna bağlı olarak ortaya çıkıyor. Bunun beraberinde Sanayi Devrimi süreçlerinde olduğu gibi bazı mesleklere de zaman içerisinde artık ihtiyaç duyulmuyor.
Yapay zekanın mesleklere hem olumlu hem de olumsuz etkilerinin olmasının da ana nedeni insandan alınan iş gücü kaynağının artık bu sistemlere bırakılabiliyor olması olarak karşımıza çıkıyor. Elbette yapay zeka hayatımızın merkezinde bir konumda değil. Ancak bizlere sunulan kolaylıklarını da uygun alanlarda değerlendirebiliyor olmak mesleklere etkisini ortaya koyuyor.
Yenilikçi eğitim modelleri, pek çok eğitim kurumunda öğrencileri geleceğe hazırlayan standartlar arasında yer alır. ERA Koleji de kurum içerisinde öğrencilere sunduğu fırsatlar ve imkanlar sayesinde onları gelecek vizyonuna hazırlar. Tercih etmek istedikleri meslek alanları noktasında sahip olmaları gereken bilgi, birikim ve motivasyonu artırmaya yönelik katkı sunar. Geleceğin meslekleri içerisinde hangi alan olursa olsun topluma duyarlı, sosyal farkındalığı yüksek bireyler yetiştiren ERA Koleji, özel eğitim programları sayesinde kariyer odaklı bir yaklaşımı benimser.
ERAKoleji içerisinde çeşitli fırsatlar öğrencilere gelecek yıllar içerisinde olan mesleklere hazırlayacak farkındalıkları kazanmalarına katkı sunar. Öğrencilerin 21. yüzyıl becerileri ile donatılarak geleceğe hazırlanması ve bu geleceğin bir parçası olması konusunda etkin öğretim yollarına yönelik çalışmalar sürdürür.
Öğrencilerin geleceğin meslekleri içerisinde yer edinmesine kolaylaştırır. 21. yüzyıl becerilerine sahip olan öğrenciler, gelecekte edineceği mesleklerle ilgili de belirli yetkinlik seviyesine ulaşmış olarak üniversite hayatına geçiş yapar.
STEM, robotik kodlama ya da yeşil teknolojiler gibi çeşitli alanlarda okul öncesi dönemden lise dönemine kadar hazırlanan özel programlar bulunur. Bu programların çıktıları veli ve öğretmen koordinasyonunda öğrencilerin kişisel gelişimlerinin takibi için oldukça önemlidir.
Tüm bunların yanında öğrencilerin bilişsel becerilerini ve ilgi alanları olan noktalardaki yatkınlıklarını belirleyen alanlarda rehberlik hizmeti sunar. Bu noktada geleceğin mesleklerine yönlendirme için de öğrencilere kendilerini tanıma imkanı sağlar.
Kişiye uygun olarak hazırlanan mentörlük programları ve çeşitli sektörel bağlantılar sayesinde öğrencilerin kariyerlerini çizmesi konusunda fırsatlar sunar.
